that´s how we do it
Silkscreen print on found glass objects, lamp
Size variable (around 5 sqm)
2008
Anna Heidenhain, serginin başlığı ile yola çıkıyor ve ‘that’s how we do it’ isimli çalışması ile ‘Manipülasyon’, kelimesinin anlamı üzerine eğiliyor. İnsanlar arası manipülasyonda, serbest seçimde bulunmaya dayalı bir özgürlük duygusu ve hatta özgürlük illüzyonu büyük önem taşımakta. Zira özgürce razı olmak, zorlamasız itaat etmek, manipülasyonunun temel karakteristiği olarak açıklanmakta. Sanatçının, ‘that’s how we do it’ çalışması da, dilbilimcilerin günlük yaşamda konuşurken ve dinlerken birbirimizi manipule ettiğimiz iddialarına dayanıyor. Dilbilimcilere göre aslında bu etkileme/değiştirme eylemi olumsuz değil. Onlara göre, böylelikle farklı bir içerikte yeni bir dil bulma ve yaratma potansiyeli oluşuyor. Sanatçı bu etkileme eylemini sanat tarihinde arıyor ve ona göre manipülasyon, sanat tarihinde oldukça sık karşımıza çıkıyor. Heidenhain çalışmasını, “Artık tek doğru yok, birçok insanın fikrini içeren çözümler üretebilmeliyiz. Fakat birçok düşünce modelini dikkate aldığınızda, diğerlerini gözardı etmek ya da düzeltmek zorunda kalacak ve belki de size uyan pragmatik çözümler üreteceksiniz.” sözleriyle tarif ediyor. ‘that’s how we do it’ da bizi çevreleyen pragmatik bir çıkmaz, bir ikilem ve bir şans olarak okunuyor.
Derya Yücel
Collagieren als Arbeitsweise führt bei Anna Heidenhain (*1979 lebt in Berlin) von Papierarbeiten bis hin zu raumhohen Skizzen und Installationen und dient auch als Herangehensweise und lebendige Stapelverarbeitung bei Künstlerbüchern, -filmen, Ausstellungsprojekten und anderen Kollaborationen. Arbeiten, Personen und Materialien werden aus scheinbar anderen Welten so zusammengebracht als würden sie per se zusammengehören. Dadurch entstehen komplexe Arrangements, die gerade noch unerreichbar und absurd und gleich schon vertraut erscheinen.
Collagieren als Arbeitsweise führt bei Anna Heidenhain (*1979 lebt in Berlin) von Papierarbeiten bis hin zu raumhohen Skizzen und Installationen und dient auch als Herangehensweise und lebendige Stapelverarbeitung bei Künstlerbüchern, -filmen, Ausstellungsprojekten und anderen Kollaborationen. Arbeiten, Personen und Materialien werden aus scheinbar anderen Welten so zusammengebracht als würden sie per se zusammengehören. Dadurch entstehen komplexe Arrangements, die gerade noch unerreichbar und absurd und gleich schon vertraut erscheinen.